BOYUT : 2,4 MB
"Stephen King," dedi, Roland. "Beni görüyor musun?"
"Selam olsun, Silahşor, seni çok iyi görüyorum."
"Beni ilk ne zaman gördün?" "Bugüne dek görmedim."
Roland bunun üzerine şaşırmış ve biraz düş kırıklığına uğramış g0. ründü. Beklediği cevabın bu olmadığı açıktı. Sonra
King devam etti.
"Seni değil, Cuthbert'ü gördüm." Bir duraksama. "Cuthbert ile ekmek kırıntılarını darağacının altına serpiyordunuz.
Yazılmış olan bölüm-de bu var."
"Evet, öyle yapmıştık. Aşçı Hax asıldığında. O zamanlar çok gençtik. Bu hikâyeyi sana Bert mi anlattı?"
Ama King buna cevap vermedi. "Eddie'yi gördüm. Onu çok iyi gördüm." Duraksadı. "Cuthbert ve Eddie ikiz."
"Roland..." diye başladı, Eddie alçak sesle. Roland başım şiddetle iki yana sallayarak onu susturdu ve King'i hipnotize
etmek için kullandığı kurşunu masaya bıraktı. King hâlâ oradaymış gibi kurşunun az önce olduğu yere bakıyordu. Belki
de onun gözünde kurşun hâlâ oradaydı. Toz zerrecikleri koyu renk dağınık saçlarının etrafında dans ediyordu.
"Cuthbert ve Eddie'yi gördüğünde nerdeydin?"
"Ambarda." King'in sesi bir fısıltıya döndü ve dudakları titremeye başladı. "Teyzem kaçmaya çalıştığımız için bizi
oraya göndermişti."
Yorum Gönder