Gevrek gevrek gülüp yeniden yatağının üzerine yayıldı. "Radyoyu aç, o halde." Radyo
sözcüğünü o günlerde pek duyulan bir şaka biçimiyle, ellili yılların moda olan argo sözcüğü
"daddy-o"'yla kafiyeli söylüyordu. İnsanın sinirlerinin kopacak kadar gerildiği bir günden bu
kadar çok şey hatırlayabilmesi ne garip.
"Belki daha sonra, sıkıoğlan," dedim. Hücresinden uzaklaşıp koridordan aşağı
baktım.Brutalaşağıuca gitmiş, tecrit odasının kapısının çift değil, tek kez kilitlenmişolduğunu bir
daha kontrol ediyordu. Öyle olduğunu biliyordum, çünkü ben kendim de kontrol etmiştim. Daha
sonra, o kapıyıe'imizden geldiğince çabuk açmaya çalışacaktık. Yıllar içinde orada birikmişıvır
zıvırıboşaltmaya zaman harcamayacaktık;Whartonbizim mutlu grubumuza dahil olduğunda bu
işi zaten yapmış, döküntüleri ayıklamışve başka yerlere kaldırmıştık. En azından"Billy the
Kid"'Yol'da bulunduğu sürece, yumuşak duvarlıoda epeyce kullanılacak gibi geliyordu bize.
Genelde bu saatlerde uzun, kalın bacaklarınıyatağının aya-kucundan sallandırıp yüzünü duvara
dönerek yatan John Cof-
Yorum Gönder