Bütün toplumlar, tarihi akışta kendini kurmak, sağlamak
ve devam ettirmek üzere yol almıştır. Bu güzergâh toplumun
doğada hazır halde bulduklarının üzerine doğal olmayan,
tamamı kültürel şeyleri eklemeleriyle biçim kazanır. Tarihsel
süreçte toplumsal olarak üretilmiş sayısız üründen biri de
toplumsal cinsiyettir. Toplumsal cinsiyet, biyolojinin
kodladığı maddi bedenlere manevi anlamlar yükleyerek
onları kültürel olarak tanımlamak ve ayırmaktır. Kadın ve
erkeği, kadınlık ve erkeklik denen rol ve statüler bütünüyle
özdeşleştirmektir. Bu ayrım, kadının aleyhine birçok
eşitsizliğin doğmasında başrolü oynamaktadır.
Toplumsal cinsiyetin ürediği ve onlarca toplumsal
cinsiyet uygulamasının türediği başlıca kaynak aile ve
ataerkil gelenekler olmaktadır. Bu çalışmada toplumsal
cinsiyete ataerkil aile, erkek egemen toplumsal düzen ve
eşitsizlikler zeminlerinden yükselerek bakılmaktadır. Aynı
doğrultuda kronolojik olarak Türk toplumları ve Türkiye’detoplumsal cinsiyetin, yarattığı kadınlık üzerinde nasıl
hâkimiyet kurduğu güncel istatistiklerle somutlanmaktadır.
Yorum Gönder